Pratik Bilgiler

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

Muhasebe Standartları

» Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. Resmi Gazete

MAKALELER

YENİ VARLIK BARIŞI YASASI "VERGİ FARKI" TARHİYATLARINI’ DA KAPSAMA ALIYOR

 Tarih: 22.06.2009

          5811 sayılı Varlık Barışı Kanunu ile ilgili olarak  “Muhasebe TR” sitesinde yayınlanan iki makalemden birincisinde Varlık barışı yasasındaki Vergi farkı tarhiyatlarının mahsup işleminin nasıl yapılacağını, ikinci makalemde ise sahte fatura kullananlar yasa kapsamında iken söz konusu faturaları kullananların varlık barışı yasasından faydalanmalarının engellenmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ve VUK' nun 117. maddesi ile de çeliştiğini, KDV indirimlerini de matrahının bulunduğunu belirtmiştim. Maliye Bakanlığı yeni varlık barışı yasal düzenlemesi ile bu eksikliği gidererek çok sayıda mükellefin varlık barışı yasasından yararlanmasının yolunu açmış olmaktadır. (1-2)

         TBMM Bütçe ve plan komisyonunda, bütçe uygulamalarını içeren Torba Kanun Tasarısının maddelerinin görüşülmesi sırasında kabul edilen bir önerge ile varlık barışı yasası kapsamı genişletilerek ikinci defa uygulamaya konulması sağlanmış olacaktır.

          Yeni yasal düzenleme ile mükellefler 30.Eylül. 2009 tarihine kadar varlık barışı başvurusunda veya ek bildirimde bulunabilecekler. Bakanlar Kurulu da bu süreyi üç aya kadar uzatabilecektir.      

           Kanun kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek, tarhiyat yapılacak. İndirimi reddedilen KDV'ye ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olacaktır. Ancak indirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi halinde, mahsup edilecek matrah tutarında yüzde 18'lik KDV dikkate alınacaktır.

ÖRNEK:   2007/Ocak döneminde (%18 ) 35.400,00YTL(KDV dahil) tutarında sahte fatura kullandığı tespit edilen ve KDV beyannamesinde indirim konusu yapan A-mükellefi, varlık barışı kapsamında 50.000,00YTL yi Bankaya  yatırarak vergi dairesine beyan etmiş olup, %5 oranında 2.500,00YTL tutarında ödemede bulunmuştur. Mükellef hakkında vergi incelemesine 1.12.2009 tarihinde başlanmış olup, mükellefin söz konusu faturayı bilerek kullanmadığı  kabul edilmiştir (V.U.K. 306 nolu Tebliğ kapsamında).

ÇÖZÜM: KDV beyannamesinde İndirim konusu yapılan 35.400,00YTl tutarındaki faturanın KDV matrahı (35.400.00/1.18= 30.000,00) bulunarak varlık barışı kapsamında beyan edilen tutardan düşülmesi sonucunda ( 50.000,00 – 30.000,00) matrah farkı çıkmadığından mükellef adına KDV tarhiyatı  ve vergi ziyaı cezası önerilmeyecektir. Bu mükellef  hakkında daha sonra  1.1.2008 tarihinden önceki dönemlerle ilgili olarak  vergi incelemesi yapılması  halinde  ise mahsup işlemine konu edilecek devreden varlık tutarı 20.000,00 TL olarak dikkate alınacaktır. Bu mükellefin  sahte faturayı bilmeden kullandığı  dikkate alınarak hakkında vergi suçu raporu yazılmayacaktır.

         Aynı örnekte indirimi reddedilen KDV tutarının  (% 8) 5.400,00 TL olduğu biliniyor ise mahsup işlemine esas olacak KDV matrahı tutarı  (5.400,00x100/ / 8 ) = 67.500,00 TL olarak dikkate alınacaktır.

         Ancak, örneğimizdeki 5.400,00TLtutarındaki KDV vergi farkı tutarının farklı KDV oranlarından oluştuğu (% 1,%8 ,%18) ve bedelin tespit edilemediği durumlarda ise mahsup işlemine esas matrahın tespitinde vergi oranı olarak %18' lik genel KDV oranı dikkate alınacaktır Bu durumda mahsup işlemine esas alınacak KDV matrahı (5.400,00 TL x100/18)= 30.000,00 TL olarak bulunacaktır. 

        Böylece yeni düzenlemede, matrah indiriminden yararlanmak için hesaplanan verginin ödenmesi şartı getirilirken, indirimi mümkün olmayan KDV nedeniyle yapılan tarhiyatlara da mahsup imkânı tanınmış olmaktadır.  

         Yasal Düzenlemede yer alan bir geçici madde uyarınca 1 Mayıs 2009 ile 31 Aralık 2009 tarihleri arasında tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlarının, Türkiye'de bulunmayan kurumlardan sağladıkları iştirak kazançlarının ve yurt dışında bulunan iş yeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde edilen ticari kazançların, 28 Şubat 2010 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmesi halinde, bunlar gelir veya kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.

          Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların 1 Kasım 2009 ile 31 Aralık 2009 tarihleri arasında tasfiyesinden doğan kazançlarının yılsonuna kadar Türkiye'ye transfer edilmesi halinde de gelir veya kurumlar vergisi müstesnası geçerli olacaktır.

HAKLARINDA VERGİ İNCELEMESİ BAŞLAMIŞ OLAN MÜKELLEFLER:

          Yasaya eklenen bir geçici madde TBMM de aynen yasallaşır ise, süre uzatımı sonucu beyanda bulunanlardan 19 Haziran 2009 tarihinden önce haklarında vergi incelemesi başlatılan mükellefler, bu incelemelerle ilgili olarak Kanunun (vergi incelemesi yapılamayacağı) ilgili maddesinden yararlanamayacak ve inceleme sonucu tespit edilen matrah farkları –vergi farklarından dolayı varlık barışı kapsamında mahsup imkânından yararlanamayacaklardır.

           Ayrıca değişiklik öncesinde beyan edilerek tahakkuk eden, ancak vadesinde ödenmeyen vergilerin 30 Eylül 2009 tarihine kadar yatırılmaması durumunda da mahsup uygulamasından faydalanılamayacaklardır.

           Maliye Bakanı tarafından yapılan açıklamada; 5811 sayılı ilk varlık barışı uygulaması sırasında 14 milyar 832 milyon 69 bin 258 liralık beyan ve bildirimde bulunulduğu,  söz konusu tutarın 10 milyar 748 milyon 737 bin 982 lirasının yurt dışındaki, 4 milyar 83 milyon 331 bin 276 liralık kısmının da yurt içindeki varlıkları kapsadığı, yurt dışından yapılan başvuruların 2 milyar 355 milyon 146 bin 299 lirasının banka ve aracı kurumlara, 8 milyar 393 milyon 591 bin 684 lirası da doğrudan mükelleflerce beyan edilmiştir. Yurt içinde ise 3 milyar 90 milyon 170 bin 917 liranın mükelleflerce, 993 milyon 160 bin 358 liranın da mükellef olmayanlarca beyan edilmiştir.

           Varlık barışı için 214 milyon 974 bin 760 lirası yurt dışı, 204 milyon 166 bin 564 lirası da yurt içi olmak üzere 419 milyon 141 bin 323 lira vergi tahakkuk ettirildiği, bunun da 206 milyon 568 bin 517 liralık bölümünün tahsil edildiği belirtilmiştir.

           Yeni yasal düzenlemenin TBMM de aynen kabul edilmesi halinde, KDV vergi indirimlerinin ret edilmesi nedeniyle ortaya çıkan vergi farkının da varlık barışı kapsamında beyan edilen tutardan mahsup edilme olanağının mükelleflere tanınmış olması nedeniyle Kod listesine giren çok sayıda mükellef yasanın tanıdığı bu imkândan yararlanarak varlık barışından faydalanacak, böylece çok sayıda ihtilafın önüne geçileceği gibi vergi dairelerin ve inceleme elemanlarının iş yükü azalmış olacaktır.

            Tüm mükelleflerin, yeniden uygulamaya girecek olan Varlık Barışı yasasından mutlaka faydalanarak; kendilerine ikinci defa uzatılan Devletin sıcak elini tutarak geçmişleri ile barışmalıdır.

 

KAYNAKÇA

  1
-) İ. DÜLGER (Muhasebe TR )25.12.2008 tarihli Makale.” VARLIK BARIŞINDAN FAYDALANAN MÜKELLEFİN SAHTE FATURA KULLANMIŞ OLMASI HALİNDE YAPILACAK İŞLEM.”

  2-) İ. DÜLGER (Muhasebe TR ) 12.01.2009 tarihli makale.” 5811 SAYILI VERGİ BARIŞI KANUNUNDAN YARARLANAN MÜKELLEFLERDEN SAHTE BELGE DÜZENLEYENLERİN MATRAH FARKI, KULLANANLARIN VERGİ FARKI UYGULAMASINA TABİ TUTULMASI HALİNDE ORTAYA ÇIKACAK UYGULAMA SORUNLARI.”